Otizmdeki nöropsikolojik faktörler gözden geçirildiğinde zihin kuramı (the theory of mind), yürütücü işlevler (executive functions) ve zayıf merkezi bütünleşme (weak central coherence) gibi psikolojik modellerle ilgili çalışmalarla karşılaşılır.
Zihin kuramı başkalarının davranışlarının altında yatan zihinsel durumları yorumlama, çıkarsama ve açıklama kapasitesidir (Scholl ve Leslie 1999). Okul çağı öncesindeki çocuklarda zihin kuramı yeteneklerinin gelişmiş olması beklenir. Otistik çocukların temel ve belirli alanlarda zihin kuramı bozuklukları olacağı hipotezi, otizmin önemli belirtilerinden olan sosyal işlevsellik ve iletişim alanındaki temel eksiklikleri açıklamak için kullanılmıştır (Tager-Flusberg, 2003). Otistik bozuklukta zihin kuramının gelişimindeki yetersizlikler nedeni ile başkalarını ses tonundan ve yüz ifadesinden duygu durumunu yorumlamada eksiklikler görülebilir. Sosyal beceriksizlikler ve uygunsuzluklar gösterirler. Empati yapamazlar.
Zayıf merkezi bütünleşme modeline göre otizmde, farklı kaynaklardan alınan bilgiler birleştirilemez (Kasari ve Fuller, 2005: 236). Bilgi işleme yetersizliği nedeniyle algılanılan uyaranlardan anlamlı ve tutarlı bir bütün oluşturma mümkün olamamaktadır. Veriler parçalar olarak algılanır. Bu modele göre; otizmde görülen bazı bilişsel avantajların, bütün-parça işleme farkından kaynaklandığı düşünülür (Baykara, 2003:13).
Beyinde bilgi işlenişinin dinamik ve karmaşık doğası, yüksek düzeyli bilişsel işlevleri tanımlama, yürütücü işlevler kavramını ortaya çıkarmıştır. Bu kavram; öz düzenleme, davranışın ardışıklığı, esneklik, tepki ketleme, planlama ve davranışın örgütlenmesi gibi yetenekleri kapsamaktadır. Prefrontal korteksin merkezi bir rol oynadığı yürütücü işlevler, kişinin kendisi hakkında düşünmesini sağlamakta, gelecekte olabilecekleri ve onları nasıl etkileyeceğini belirlemektedir (Kılıç, 2002:106). Otizmde yürütücü işlevler kuramı son 20 yıldır üzerinde çalışılan bir yaklaşımdır.
Dikkat sorunu:
Otizmi olan çocuklar tek bir obje üzerinde dikkati sürdürebilmede problem yaşamazlarken, dikkatlerini odaklamada sorun yaşarlar. Otistik çocuklar beklentilerinde hızlı değişiklikler yapmakta zorlandıkları için dikkat testlerindeki tepkilerini bir başkasıyla değiştirme görevlerinde zorluk çekmektedirler. Çalışmalar sonucu ortaya atılan bir diğer bilgi ise merkezi bütünleme zayıflığı nedeniyle otistik bireylerin dikkatlerini özelden genele doğru hareket ettirememeleridir. Dikkat anormallikleri yürütücü işlev ya da dil alanındaki eksiklikler gibi bir çok yüksek düzey bilişsel sorunun altında yatabilse de bu dikkat bozukluklarının otizmin temel eksikliklerinden biri olduğu anlamına gelmez. Dikkat anormallikleri; otistik çocukların öğrenme, sosyal, dil ve bilişsel yetenekler geliştirirken yaşadıkları dezavantajlarla ilişkilendirilebilir (Allen ve Courchesne, 2001:105).
Bellek ile ilgili sorunlar:
1970’ler ve 80’lerde anmestik teori ile otizmdeki bellek sorunları erişkin yaşta görülen amneziye benzetilmektedir. Bellek bozukluklarının, otizmdeki sosyal, dilsel ve davranışsal anormalliklerin altında yattığı iddia edilmiştir (Williams vd., 2006:21). Bu düşünceyi destekleyen en önemli bulgular postmortem çalışmaların otistik bireylerde hipokampus ve ilişkili beyin bölgelerinde çeşitli anormallikler ortaya koymasıdır. Fakat son yıllardaki çalışmalarda otizmdeki bellek sorunları yürütücü işlevlerdeki temel bozuklukların bir yansıması ya da karmaşık bilgi işleme sürecindeki temel bir eksikliğin olduğu ileri sürülmektedir (Williams vd., 2006: 22). Bazı araştırmalarda özellikle zorluk arttıkça yeni öğrenmede yetersizlik, öyküdeki bağlamsal ipuçlarını yeterince kullanamama ve karmaşık örüntüleri anımsama zorlukları nedeniyle organizasyon stratejilerinde yetersizlik öne sürülmüş, bazı çalışmalarda ise otistik çocukların sözcüklerin anlamlarını kodladıklarını ve ipucu verilmiş anımsama (cued recall)’ performansında bir sorun yaşamadıklarını fakat serbest anımsama ve tanımada sorun gösterdiklerini belirtmektedir. Tüm bu iddialara rağmen bellek işlevlerinin otizmdeki rolü ve bellek yeteneklerinin karakteristiği konusunda bir fikir birliğine varılamamıştır.
Yürütücü İşlevler
Damasio ve Mauer’in, otizm ve frontal lob hasarının, benzer nöropsikolojik bozukluklara neden olacağı ve aynı beyin sistemlerini etkileyeceği hipotezinin rehberliğinde çalışmalar yapılmış ve bu hipotezi doğrulayan bilgilere ulaşılmıştır (Joseph, 1999:311). Yapılan bir çok araştırmanın sonucunda; bu işlevler 3 ayrı alana ayrılmıştır: planlama/ işleyen bellek, esneklik ve tepki seçimi/ engellenmesi.
Yürütücü işlevler ve frontal lob işlevleriyle ilgili yapılan diğer çalışmalarda da otistik çocuklar beklenilenden düşük performans göstermişlerdir. Planlama görevlerinden biri olan Londa Kulesi Testi’nde; otistik çocuklar, kontrol gruplarına göre düşük performans göstermişlerdir (Hill, 2004:27).
Esneklik ve kurulum değiştirme görevi olarak görülen Wisconsin Kart Eşleme Testi’nde, tekrarlayıcı ve stereo tipik davranışlar ile düzenlemede zorluklar ve yaşanan motor hareketlerin ifadesi olan düşük zihinsel esneklik, yüksek perseveratif hatalarla belirlenmiştir (Ellison ve Semrud-Clikeman, 2007:118).
Geurts, Verte, Oosterlaan, Roeyers ve Sergeant (2004) yaşları 6 ve 12 arasında değişen 54 Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan, 41 yüksek fonksiyonlu otistik (YFO) ve 41 normal çocuğu inhibisyon, görsel çalışan bellek, planlama, bilişsel esneklik ve sözel akıcılıktan oluşan yürütücü işlev testlerinde karşılaştırmışlardır. YFO çocuklar planlama ve bilişsel esneklik testlerinde DEHB olan çocuklardan daha düşük performans sergilemişlerdir. Bir diğer araştırmada Noterdaeme, Amorosa, Mildenberger, Sitter ve Minow (2001) 19 otistik çocuk ve ergeni, 17 spesifik dil bozukluğu olan çocuk ve 19 normal çocuk ile dikkat ve yürütücü işlev testlerinde karşılaştırmışlardır. Sonuçlar otistik çocukların yürütücü işlev bozukluğu olduğunu göstermiştir.
Yürütücü işlev yetersizliğinin, daha çok stereo tipik davranışlarla olmak üzere, sosyal etkileşim becerileri ile de ilişkili olduğu belirtilmektedir. Otistik bireylerde ve bireylerin akrabalarında yürütücü işlevlerde bozukluk izlenmektedir.
Otistik çocukların birinci derece yakınlarında yapılan aile çalışmalarında, aile bireylerinin %25’inde otizme benzeyen belirtiler görülmektedir ve bu belirtiler kümesi “geniş otizm fenotipi” olarak adlandırılmaktadır. Geniş otizm fenotipinin açıklanabilmesi için otizmde üç temel bozukluk alanı olan sosyal iletişimde bozukluk, iletişim bozukluğu ve stereo tipik davranış alanları incelenmektedir. Bu alanlardaki yetersizliklerin yanında, bilişsel alanda ve yürütücü işlev alanlarında da bozulmaların olabileceği öne sürülmektedir. Ancak bilişsel ve yürütücü işlev alanlarındaki farklılıkların sınırları tam olarak açıklanamamaktadır.
İLODER/ YÖNLENDİRME PROTOKOLÜ : 5- ZİHİN KURAMI
KAYNAKÇA
•Scholl, BJ., Leslie, AM. (1999) Modularity, Development and’Theory of Mind. Mind & Language, 14: 131-153
•TAGER- FLUSBERG Helen. (2003). “Exploring the Relationship Between Theory of Mind and Social-Communicative Functioning in Children with Autism” (Ed.) B. Repacholi & V. Slaughter, Individual differences in theory of mind: Implications for typical and atypical development. Psychology Press., UK ss:197-2.
•KASARI, Connie ve ROTHERAM-FULLER, Erin. (2005), “Yüksek Fonksiyonlu Otizm ve Asperger Bozukluğu Olan Çocuklarda Yapılan Psikolojik Araştırmalarda Güncel Eğilimler” Current Opinion in Psychiatry (Türkçe Baskı) Cilt.1, Sayı.4, ss.233-240
•BAYKARA, Burak., (2003), Otistik Çocukların Anne-Babalarında Geniş Otizm Fenotipinin Nörobilişsel Görünümünün Araştırılması, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Uzmanlık Tezi, İzmir.
•KILIÇ, Birim G. (2002). “Yönetici İşlevler ve Dikkat Süreçlerine İlişkin Kuramsal Modeller ve Nöroanatomi” Klinik Psikiyatri Dergisi, Sayı. 5(2) ss:105-110.
•ALLEN, Greg. and COURCHESNE, Eric. (2001). “Attention Function and Dysfunction in Autism” Frontiers in Bioscience, Sayı. 6 ss. 105- 119.
•WILLIAM, Diane., GOLDSTEIN, Gerald. and MINSHEW, Nancy. (2006). “The Profile of Memory Function in Children With Autism” Neuropsychology , Sayı. 1 ss. 21-29.
•JOSEPH, Robert, M. (1999). “Neuropsychological Frameworks for Understanding Autism” International Review of Psychiatry, Sayı. 11(4) ss. 309–324.
•HILL, Elisabeth, H. (2004). “Executive Dysfunction in Autism” Trends in Cognitive Sciences, Sayı. 8(1) ss. 26-32.
•ELLISON, Phyllis A., T. and SEMRUD-CLIKEMAN, Margaret. (2007), “Child Psychology: Assessment and Interventions for Neurodevelopmental Disorders” Springer Science & Business Media
•GEURTS, Hilde., VERTE, Sylvie., OOSTERLAAN, Jaap., ROEYERS, Herbert. and SERGEANT, Joseph A. (2004). “How Specific Are Executive Fuctioning Deficits in Attention Deficit Hyperactivity Disorder and Autism?” The Journal of Child Psychology and Psychiatry, Sayı. 45(2), ss. 836-854.