Genetiksel açıdan bütün beyin hücreleri aynıdır. Yine de çok farklı şekillerde insan vücudunda etkileri vardır; bazıları hareketimizi yönetirken, bir diğerleri düşünme ve dil gibi konularla ilgilenirler. Şimdilerde bir kimyasalın genleri kapatıp-açarak insan beynindeki bu görev dağılımını sağladığı bulundu. Sonuçların üzerinde yapılan değerlendirmelerin nörolojik ve psikiyatrik süreçlerin anlaşılmasını kolaylaştıracağı düşünülüyor.
İnsanların kim olduklarını belirleyen genlerinden daha fazlasıdır. Tek yumurta ikizleri farklı görünüp davranabilirler ki aynı DNA’ya sahiptirler. Çevresel faktörler bu olgunun oluşumu desteklese de asıl etken epigenetik fenomen olarak adlandırılan ve genlerimizin yapısını değiştirmeden çalışmasını düzenleyen bir etkendir. 1960’larda araştırmacılar sitozine ek olarak bir metil grubunun , ki sitozin bilindiği gibi DNA’nın 4 temel yapıtaşından biridir, genleri kapatabildiğini saptadılar. O zamandan beri bilim adamları metilasyon adını verdikleri bu işlemin genleri aktive edebildiklerini de öğrendiler ve bunun kısa dönem hafıza düzeni ve kanserle ilgili bağlantısını da keşfettiler.
Beynin hareketten sorumlu kısmı beyincik ve hafıza, dil gibi konulardan sorumlu beyinzarı üzerinde çalışmalar yapıldı. Çalışmalar sonucunda beynin farklı bölgelerinde farklı metilasyon düzenleri olduğunu ve bunun beynin farklı fonksiyonları yerine getirebilecek şekilde ayrımlaştığını sonucu ortaya çıktı.
Araştırmacılar genler üzerinde epigenetik düşünülmeden yapılan değerlendirilmelerin körlemesine bir arayış olduğunu ortaya koydular. Normal metilasyon sürecinin anlaşılmasıyla, otizm, şizofreni, bipolar bozukluk’da sorunun ne olduğu anlaşılabileceğini de eklediler. Kaynak : http://sciencenow.sciencemag.org/cgi/content/full/2007/1207/3 (Elizabeth Quill)
Dilin Bir Kod Olarak İçeriği
Y.N. ALTIN (a linguistics –Ankara- 2006)